Vers | English: King James Version | Turkish: NT (1987, 1994) |
1 | If ye then be risen with Christ, seek those things which are above, where Christ sitteth on the right hand of God. | Mesih'le birlikte dirildiğinize göre, gökteki değerlerin ardından gidin. Mesih orada, Tanrı'nın sağında oturuyor. |
2 | Set your affection on things above, not on things on the earth. | Yeryüzündeki değil, gökteki değerleri düşünün. |
3 | For ye are dead, and your life is hid with Christ in God. | Çünkü siz öldünüz, yaşamınız da Mesih'le birlikte Tanrı'da saklıdır. |
4 | When Christ, who is our life, shall appear, then shall ye also appear with him in glory. | Yaşamınız olan Mesih göründüğü zaman, siz de O'nunla birlikte yücelmiş olarak görüneceksiniz. |
5 | Mortify therefore your members which are upon the earth; fornication, uncleanness, inordinate affection, evil concupiscence, and covetousness, which is idolatry: | Bu nedenle iç varlığınızın dünyasal yönlerini - cinsel ahlaksızlığı, pisliği, tutkuları, kötü arzuları ve putperestlik anlamına gelen açgözlülüğü - öldürün. |
6 | For which things' sake the wrath of God cometh on the children of disobedience: | Bunlardan dolayı Tanrı'nın gazabı söz dinlemeyenlerin üzerine geliyor. |
7 | In the which ye also walked some time, when ye lived in them. | Geçmişte böyle insanların arasında yaşadığınız zaman siz de bu yollarda yürüdünüz. |
8 | But now ye also put off all these; anger, wrath, malice, blasphemy, filthy communication out of your mouth. | Ama şimdi öfke, kızgınlık, kötü niyet dahil, hepsini üzerinizden sıyırıp atın. Ağzınızdan hiçbir sövgü ya da edepsiz söz çıkmasın. |
9 | Lie not one to another, seeing that ye have put off the old man with his deeds; | Birbirinize yalan söylemeyin. Çünkü eski yaradılışı kötü alışkanlıklarıyla birlikte üzerinizden çıkarıp attınız, eksiksiz bilgiye erişmek üzere Yaratıcısının benzeyişinde tazelenen yeni yaradılışı giyindiniz. |
10 | And have put on the new man, which is renewed in knowledge after the image of him that created him: | |
11 | Where there is neither Greek nor Jew, circumcision nor uncircumcision, Barbarian, Scythian, bond nor free: but Christ is all, and in all. | Bu yenilikte Grek ve Yahudi, sünnetli ve sünnetsiz, barbar, köle ve özgür ayrımı yoktur. Mesih her şeydir ve her şeydedir. |
12 | Put on therefore, as the elect of God, holy and beloved, bowels of mercies, kindness, humbleness of mind, meekness, longsuffering; | Böylece, Tanrı'nın kutsal ve sevgili seçilmişleri olarak yürekten sevecenliği, iyiliği, alçakgönüllülüğü, sabır ve yumuşaklığı giyinin. |
13 | Forbearing one another, and forgiving one another, if any man have a quarrel against any: even as Christ forgave you, so also do ye. | Birbirinize hoşgörülü davranın. Eğer birinizin ötekinden bir şikâyeti varsa, Rab'bin sizi bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. |
14 | And above all these things put on charity, which is the bond of perfectness. | Bunların hepsinin üzerine yetkin birliğin bağıolan sevgiyi giyinin. |
15 | And let the peace of God rule in your hearts, to the which also ye are called in one body; and be ye thankful. | Mesih'in esenliği yüreklerinizde hakem olsun. Tek bir bedenin üyeleri olarak bu esenliğe çağrıldınız. Şükredenler olun! |
16 | Let the word of Christ dwell in you richly in all wisdom; teaching and admonishing one another in psalms and hymns and spiritual songs, singing with grace in your hearts to the Lord. | Mesih'in sözü tüm zenginliğiyle içinizde yaşasın. Tüm bilgelikle birbirinize öğretin, öğüt verin, mezmurlar, ilahiler ve ruhsal ezgiler söyleyerek yüreklerinizde şükranla Tanrı'ya nağmeler yükseltin. |
17 | And whatsoever ye do in word or deed, do all in the name of the Lord Jesus, giving thanks to God and the Father by him. | Söylediğiniz ve yaptığınız her şeyi Rab İsa'nın adıyla, O'nun aracılığıyla Baba Tanrı'ya şükrederek yapın. |
18 | Wives, submit yourselves unto your own husbands, as it is fit in the Lord. | Ey kadınlar, Rab'be ait olanlara yaraşır biçimde, kocalarınıza bağımlı olun. |
19 | Husbands, love your wives, and be not bitter against them. | Ey kocalar, karılarınızı sevin. Onlara sert davranmayın. |
20 | Children, obey your parents in all things: for this is well pleasing unto the Lord. | Ey çocuklar, her şeyde anne babalarınızın sözünü dinleyin. Çünkü bu, Rab'bi hoşnut eder. |
21 | Fathers, provoke not your children to anger, lest they be discouraged. | Ey babalar, çocuklarınızı incitmeyin; yoksa cesaretleri kırılır. |
22 | Servants, obey in all things your masters according to the flesh; not with eyeservice, as menpleasers; but in singleness of heart, fearing God: | Ey köleler, dünyadaki efendilerinizin her sözünü dinleyin. Bunu, sırf insanları hoşnut etmek isteyenler gibi göze hoş görünen hizmetle değil, saf yürekle, Rab korkusuyla yapın. |
23 | And whatsoever ye do, do it heartily, as to the Lord, and not unto men; | Rab'den miras ödülünü alacağınızı bilerek, her ne yaparsanız, insanlar için değil, Rab için yapar gibi candan yapın. Rab Mesih'e kulluk ediyorsunuz. |
24 | Knowing that of the Lord ye shall receive the reward of the inheritance: for ye serve the Lord Christ. | |
25 | But he that doeth wrong shall receive for the wrong which he hath done: and there is no respect of persons. | Haksızlık eden, ettiği haksızlığın karşılığını alacak. Hiçbir ayrım yapılmayacaktır. |